Röportajlar
Altın Zambak, uygulaması ‘FS Beauty & Wellness 77’yi tanıttı
Doğal kişisel bakım ürünleri, el yapımı gümüş takılar ve bilinç eğitimleriyle hizmet veren Altın Zambak, Körfez’e bağlı Hacıosman Mahallesi’ndeki dördüncü şubesinde uygulaması ‘FS Beauty & Wellness 77’nin tanıtımını gerçekleştirdi. Gün boyu süren etkinlikte katılımcılar hem uygulamayı deneyimleme fırsatı buldu hem de beden-zihin-ruh bütünlüğüne odaklanan yöntemin detaylarını firma sahibi Ferhan Sezer ve eğitmen kadrosundan dinledi.

Doğal kişisel bakım ürünleri, özel tasarım gümüş takılar ve deri ürünlere ek olarak bilinç eğitimleri de veren Altın Zambak markası, bugün Körfez ilçesi Hacıosman Mahallesi Şen Sokak’taki 4’üncü şubesinde ‘FS Beauty & Wellness 77’ uygulaması gerçekleştirdi. Gün boyu süren etkinlikte katılımcılara hem uygulama yapıldı hem de etkinliğin önemi anlatıldı. Firma sahibi Ferhan Sezer ile eğitmenler Semiha Çaylan, Esra Narin ve Sümeyye Harkçı, yatırımcılar ile davetlilerin katıldığı organizasyonda Sezer, uygulama hakkında bilgi verdi.
Marka bünyesinde yapılanları anlatan Altın Zambak firması sahibi Ferhan Sezer, “Hem bilinç eğitimleri hem de şampuan, krem, gümüş dediğimiz kişisel bakım ürünlerinde hizmet veriyoruz. Gümüş ürünlerimiz, kendi tasarımımız. Atölyemizde el yapımı olarak yaptırtıyoruz; mağazalarımızda ve internet sitemizde satıyoruz. Buraya gelenler hem takı, hem kişisel bakım ürünleri, çoğunlukla da eğitimlerimizden alıyorlar. Aslında doğal kişisel bakımlarda yapaylıktan, kimyasaldan ve mekanikten sıkılmış olanlar, kendi bedenlerine derilerine kıymet verenler doğal kişisel bakımlarımızı daha çok tercih ediyor” ifadelerini kullandı.

BAZI İNSANLAR DOĞAL BİLE OLSA KREM SÜRMEK İSTEMİYOR
11 modül eğitimleri olduklarını söyleyen Sezer, “Bizim 11 modül eğitimimiz var. Bugün yalnızca bir tanesinin bedene ve insan yaşamına daha fazla katkısından dolayı öne çıkarıp onu vurgulamak istedik. 11 modül eğitimimizin içerisinde, aslında yaşamda insanların sıkıştığı her alanda, her konuda, ilişki durumundan tutun da para-bereket durumuna yelpazemiz geniş. Mesela birçok insan var; o güzellik algısına ya da görüntü algısına ya da çok yapay yüklemelerle bedenine çok yapay yüklemeler yaparak o organların yenilenmesini istemiyor. Daha doğal bir şey arıyor. Bazı insanlar var ki doğal bile olsa krem sürmek bile istemiyor. Bugünkü ‘Wellness 77’ eğitimimizin amacı bu. Onunla birlikte tabi ki de bütün ürünleri de kullanılabilir fakat asıl amaç daha doğalı arayan, aynı zamanda hem de ruhsallıkla da birleştirmek isteyen yani bir şeyler tamamlanıyor, bir şeyler bütün oluyor ama insanlarda bir açlık, içsel huzursuzluk, ruhsal boşluk oluyor. Aslında ‘aura’ dediğimiz, ‘enerji’ dediğimiz alanda bir şey tamamlanmadıkça madde bedeninde tezahürü olmuyor; çarpık oluyor” diye konuştu.
Altın orandan da bahseden Sezer, “Mesela Kabe’de hem enerjitik formda hem de maddesel formda durduğu yerde o altın oranın hesaplanmış olduğunu görüyoruz. Aslında bedenlerimizde de bu şekilde. İnsanlar tarihler boyunca yalnızca kadınlar çok fazla güzellik arayışındaymış gibidir ama aslında görsellik, görüntü herkes için, kadın için, erkek için aslında içten içe yanan bir şeydir” dedi.
‘İLAHI ALTIN ORANLA BİRLİKTE ALDIKLARINDA O IZDIRAP DA BİTİYOR’
FS Beauty & Wellness 77 eğitimini de anlatan Sezer, şu ifadelere yer verdi;
“Bir kadını düşündüğünüz zaman, sabah kalkıyor ve aynaya bakıyor. Aslında o kraliçenin yaptığının aynısını yapıyor. Aynadan onay istiyor; iyi görünmek istiyor ki dışarı çıktığında da iyi görünebilsin. Bir de aynaya küsmüş grup var. Dolayısıyla bunlar, bu içsel çatışma içerisindeyken günün sonunda her ne görüntüye sahip olurlarsa olsunlar aslında işin dönüp dolaşıp ruh ve o içsel arayışta olduğunu fark ediyorlar. Bizim FS Beauty & Wellness 77 eğitimimiz her ikisini de onlara sunuyor. Yenilenme iç organlar başlayarak o bilincin açığa çıkmasıyla, bilincin, beynin genişlemesiyle, bazı noktalara yaptığımız işlemler ile kan dolaşımının aktifleşmesiyle hem içsel-ruhsal gelişim hem de o aynadan bekledikleri onayı artık içten, ilahı altın oranla birlikte aldıklarında o aynadan bekledikleri arayış da, o ızdırap da bitiyor. Biz bilinci arayan, farklı bir yol arayan, farklı bir şey arayan, daha nazik, daha kendine, bedenine nezaket göstermeyen insanlara bu şekilde çare oluyoruz. Uygulamamız 1-1 buçuk saati buluyor. Biz ortalama 40 dakika-80 dakika arasında değerlendiriyoruz fakat insanlara kolaylık olması açısından eğitimlerimizde 15 dakikalık kısa formunu da öğretiyoruz ama mümkünse kendileri için uzun uzun yapmalarını istiyoruz.”

‘O GÜZEL MUCİZELERİ GÖREBİLECKELERİ BİR ALANA GEÇİŞ YAPMALARINI SAĞLIYORUZ’
‘Meccanen’ kelimesinin çok enteresan bir enerjisi olduğunu belirten Ferhan Sezer, “Kelime anlamı olarak sonsuz, sınırsız alandan sonsuz, sınırsız akış anlamına geliyor. Bu da aslında ilahı akışta ‘hediye’, ‘bereket’ dediğimiz, her birimizin bildiği, Anadolu’da da o ilahı berekete çok inanılır, o bereketin kolaylıkla akmasına vesile olan bir kelime. Bunu biz, ‘meccanen şükür frekansındayım’ şeklinde kullanıyoruz. Hem bu şekilde ‘şükür’ ve ‘frekans’ kelimelerini bir araya getirerek ortaya insanların bilincinin açılmasına ve yaşamlarında hemen o güzel mucizeleri görebilecekleri bir alana geçiş yapmalarını sağlıyoruz” diye konuştu.
‘SADECE ARTISI OLAN MUHTEŞEM BİR UYGULAMA’
Zambak enerjisini de anlatan Sezer, zambak çiçeğinin hoş koktuğunu ve insanların hoşuna gittiğini belirterek, “Fakat her şeyin enerji formunda bir formu var. Enerji formundaki benim bedenim ya da herhangi birimizin bedeni ya da herhangi bir eşyanın enerji formunda bir görseli var. Bir de onun ötesinde çok farklı bir kodu var. Zambak enerjisini kullanıyoruz ama aslında o bizde, o bilincin açığa çıkması, o şifanın gerçekleşmesi için yaptığımız, ilahı akıştan gelen bir form ama biz burada zihinle hareket ettiğimiz için, düşünmek, görmek istediğimiz için, bunun dışına daha çıkamadığımız için biz zambağın enerjisini, buradaki zambağın zambaklar formunda belli cümlelerle aktif ederek, hiçbir yaş sınırı olmayan, hiçbir eksisi olmayan, sadece artısı olan muhteşem bir uygulama. Zambağı bunun için de kullanıyoruz” dedi.
Yılda bir bu etkinlikleri yapacaklarını da söyleyen Sezer, “İnsana dokunmak çok güzel. İnsanlar sıkışık, kendilerini bunalmış hissediyor; oradan çıkamayacağım zannediyor ama belki de ufak bir dokunuşla çok da kolay bir şekilde mümkün olabiliyor. Ben de herkesi davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
Röportajlar
“Trendleri Değil, Tatları Yaratıyoruz” — Pin Drinks CEO’su Emre Sever ile Özel Röportaj
Yeni nesil markaların en büyük gücü; fark yaratmak kadar o farkın arkasında durabilmeleri. Pin Drinks, tam da bunu yapan markalardan biri. Kurulduğu günden bu yana sadece bir içecek markası değil, bir yaşam enerjisi tanımı haline gelen Pin Drinks, bugün genç jenerasyonun olduğu kadar yenilik peşindeki iş dünyasının da ilgisini çekiyor. Markanın CEO’su Emre Sever, cesaret, sezgi ve hikaye odaklı bir markanın nasıl küresel bir ruha dönüşebileceğini anlatıyor.
Pin Drinks aslında bir içecek markasından çok bir ruh halini temsil ediyor gibi. Sizce Pin’in ruhu ne? Bu marka hangi duygudan doğdu?
Bu duygu şekersiz , kalorisiz bir içecek vizyonunun , insan hayatında bir duruş , bir gündelik yaşam imgesi olma ihtiyacından doğdu.
Markalar da insanlar gibi evrim geçirir. Kurulduğu günden bugüne Pin Drinks sizce nasıl “büyüdü”? Hangi dönüm noktaları bu markayı bugünkü haline getirdi?
Bizi biz yapan olgu , insana dokunabilme çabası ve bir içecek tüketiminden çok onların hayatlarının her anında yanında olabilecek bir dost algısı. Bunu hissettirdiğimiz için markamızın büyüdüğünü düşünüyorum.
Markayı yöneten bir CEO olarak değil, bir yaratıcı olarak düşündüğünüzde, sizi en çok ne motive ediyor: keşfetmek mi, dönüştürmek mi, ilham vermek mi?
Gençlerle birlikte olup , “ yapılmayanı yap “ sloganının hakkını verme dürtüsü sanırım.
Yenilikçi bir marka yaratmak cesaret ister. Pin Drinks’in tarihinde “herkesin risk dediği ama sizin inandığınız” bir karar var mıydı?
Tabiki , çok fazla var ama sanırım en önemlisi , kimse 1 hafta sonra içeceği internetten sipariş vermez diye düşünenlere inat , ilk lansmanımızı oradan yapıp , ilk milyonumuzu da oradan satmak.

Günümüz tüketicisi artık markalarla duygusal bağ kurmak istiyor. Pin Drinks insanlara sadece “tat” olarak değil, “his” olarak ne vaat ediyor?
Evde , yolda , kaldıkları otelde , gittikleri benzinlikte , oturdukları cafede hep onlarla aynı düşünen bir marka olmayı vaat ediyoruz.
Bir markayı büyütmek kadar kimliğini korumak da zor. Pin Drinks büyürken “ruhunu kaybetmemek” için nelere dikkat ediyorsunuz?
Vaatlerimizi gerçekleştirmek ve tüketicilerimize ruhen dokunmayı bırakmamak bizim anayasamız. Ayrıca gençlerle olup onlara gerçekten değer veren bir marka olmak ta bizim için çok çok önemli.
Bazen büyük hikayeler değil de küçük detaylar markayı marka yapar. Pin Drinks’in bugünkü kimliğini şekillendiren, dışarıdan fark edilmeyen ama sizin için çok önemli olan o küçük şey ne?
Yapılmayanı yapacağımıza inanmak.sektöre farklı bir soluk getirme inancı.
Pin Drinks’i bugün geleceğin içecek markası olarak nasıl görüyorsunuz? Bundan 10 yıl sonra, sektör nasıl evrim geçirmiş olur; Pin bu evrimde nasıl konumlanmış olur?
Hep 10 yıl sonrasının vizyonunu bugünden yaşayarak 🙂
Röportajlar
Doç. Dr. Ata Can: “Robotik teknoloji, diz cerrahisinde kişiye özel bir dönemi başlattı.”
Diz eklemi, vücudun en hareketli ve aynı zamanda en karmaşık yapılarından biri olarak günlük yaşamda büyük önem taşıyor. Ancak yaşın ilerlemesiyle birlikte dizdeki kıkırdak yapılar zamanla yıpranabiliyor, aşınabiliyor ve bu durum ciddi eklem rahatsızlıklarına yol açabiliyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ata Can, robot destekli sistemlerle gerçekleştirilen bu modern cerrahi yöntemin hastalara sağladığı avantajlar hakkında bilgiler verdi.
“Robot destekli cerrahi, diz ekleminin anatomik yapısını üç boyutlu olarak analiz ediyor. Bu sayede protez yerleşimi hastanın kendi diz yapısına birebir uyumlu olacak şekilde planlanabiliyor. Hedefimiz, hastanın ameliyat sonrası doğal yürüyüş biçimine ve yaşam konforuna en kısa sürede kavuşmasını sağlamak.”
Cerrahide “kişiye özel” dönem başladı
Robotik sistem, ameliyat öncesi yapılan detaylı tomografi ve ölçümlerle hastaya özel bir yol haritası çıkarıyor. Bu plan doğrultusunda robot, cerrahın rehberliğinde kemiği en uygun açı ve derinlikte keserek protezi yerleştiriyor.
Doç. Dr. Ata Can, bu sürecin avantajlarını: “Her hastanın diz yapısı farklıdır. Robotik sistem sayesinde bu farklılıkları milimetrik olarak dikkate alabiliyoruz. Böylece hem protezin ömrü uzuyor hem de hasta daha kısa sürede ağrısız bir şekilde ayağa kalkabiliyor. Geleneksel yöntemlerde görülebilen yanlış açılı yerleşim gibi riskler ise en aza iniyor” şeklinde özetliyor.
Kısa sürede günlük hayata dönüş
Robotik diz protezi operasyonu geçiren hastaların büyük kısmının ameliyattan sonraki ilk 24 saat içinde yürümeye başladığını belirten Doç. Dr. Ata Can, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bu teknolojinin en önemli avantajlarından biri de iyileşme hızıdır. Doğru açılarla yerleştirilen protez, hastaya daha stabil bir diz yapısı kazandırır. Bu da hem ağrı şikayetlerinin azalmasını hem de fizik tedavi sürecinin daha verimli geçmesini sağlar.”
Geleceğin standart tekniği olacak
Robotik cerrahinin yalnızca ileri teknolojiye sahip merkezlerde uygulanabildiğini belirten Doç. Dr. Ata Can, yakın gelecekte bu yöntemin diz protezi ameliyatlarında altın standart haline geleceğini vurguluyor:
“Cerrahın tecrübesiyle robotun hassasiyetini bir araya getiren bu sistem, hasta memnuniyetini en üst seviyeye çıkarıyor. Bugün geldiğimiz noktada robotik diz protezi, sadece bir cerrahi yenilik değil; hastaların yaşam kalitesini yeniden tanımlayan bir devrimdir.
Röportajlar
Hermanas Hair & Makeup ile Gelin Makyajında Kusursuz Güzelliğin Sırrı
Hayatınızın en özel günlerinden birine hazırlanırken güzelliğinizin ışığının sönmemesi için bilinçli tercihler yapmak şart. O günü, zamanı durduran bir zarafet anına dönüştüren şey ise sanatla dokunulmuş bir his yaratmaktan geçiyor. İşte, bu ışıltılı dünyaya imzasını atmış bir marka: Hermanas Hair & Makeup.
Her gelini en iyi haliyle görmek için yola çıkan markanın kurucuları Pamuk Gürbüz Şengil, Çiğdem Gürbüz Gültekin, Filiz Gürbüz Karaman ve Deniz Gürbüz Akpolat kusursuz güzellik anlayışının ardındaki ustalığı, yaratıcı sürecini ve gelin adayı adaylarına verdiği tavsiyelerini paylaştılar…
“Her fırça darbesi, bir aşk hikayesinin kalbine dokunuyor”

Gelin makyajının lüks sadeliğini modern güzelliğin doğal ışıltısı ile buluşturan Hermanas’ın kurucularından Pamuk Gürbüz Şengil ve Çiğdem Gürbüz Gültekin her gelinin hikayesini kendi dokunuşları ile yeniden yazıyor.
Çünkü ona göre kusursuz güzellik filtrelerle değil, özgüvenle parlayan bir sadelikle başlıyor. “Bir gelin, kendini en güzel hissettiği anda zaten ışıltılıdır,” diyor Akpolat. “Bizim görevimiz o ışıltıyı yalnızca görünür kılmak.”
Estetik evrimden ilham alıyor: Hermanas Hair & Makeup

Deniz Akpolat, güzelliğin “standart kalıplar” ile sınırlandırılamayacağını söylüyor. Ona göre, gelin makyajı trendlerle birlikte evriliyor. Ama özünde, kadının kendi ışığını kavraması yatıyor. “Benim için her gelin, yüzüne yakışacak en güçlü versiyonudur. Trendler gelip geçer; ama kişiyi bilen, tenini, duruşunu ve stilini kavrayan bir makyaj her döneme dayanır.”
Marka, yalnızca gelin makyajı ve saçı hizmeti vermekle kalmıyor, gelin adaylarını birer yolculuğa çıkarıyor. Cildin optimize edilmesi, doğru ışıkta duruş, gelin konsepti ile uyumlu ton seçimi gibi öğeler, süreç boyunca ele alınıyor.
Markanın Instagram sayfasında “Hermanas Gelini” etiketi ile sıkça paylaşılan örneklerden izlemek mümkün. Hem modern hem romantik dokunuşlarla birleşen gelin makyajı ve saçlar gerçekten göz alıcı: https://www.instagram.com/hermanashairmakeup/
Gelin makyajında kusursuz makyajın 5 altın kuralı

Hermanas Hair & Makeup’ın uzun yıllara yayılan tecrübesi ile işte mükemmel gelin makyajı reçetesi…
- Makyaj öncesi hazırlık
Makyaja başlamadan önce amaç, cildin nefes almasını sağlamak ve cilt dokusunu dengelemektir. Bu aşamada hafif bir peeling ve doğru nemlendirme, makyajın alt yapısının anahtarıdır.
- Katmanlı hafif yapı
Ağır kapatıcılarla değil, şeffaf dokunuşlar ile kusur gizleme yaklaşımı benimsenmeli. Uygulama olarak; ince yapıdaki fondöten ve bölgesel kapatıcı ile en doğal sonuçlar elde edilebilir.
- Işık ve gölge dengelemesi
Bu aşamada amacımız, yüz hatlarını şekillendirmek ama “cakey” görünmemek olmalı. “Bunun için de soft bir kontür ve glow vurgular ile yüz okuması dengelenmeli” diyor Akpolat.
- Gelin makyajında göz makyajı
Gelin makyajında en önemli aşamalardan biri göz makyajıdır. Gelin konsepti ile bağlantılıdır; romantik, klasik, modern… Uygulama aşamasında mat tonlar, saten geçişler, ışık vurgusuna dikkat edilmeli ve simli yoğun efektten kaçınmalı.
- Kalıcılık ve dayanıklılık
Söz konusu gelin makyajı olduğunda düğün boyunca ter, ışık ve duygusal anların yaşanacağı unutulmamalıdır. Bu aşamada, sabitleyici spreylere yer vermek ve cilt tipi ile uyumlu ürünler seçmek önemlidir.
Filiz Gürbüz Karaman, bu prensipleri uygularken gelin adaylarının yüz hatlarına, ten alt tonuna, gelinliğin kumaşına ve düğün temasına dikkat ettiklerini vurguluyor. “Gelin, aynada kendini tanımalı. Amacımız, o büyülü gecede onu başrol yapmaktır” diyor.
-
Röportajlar8 ay agoSerpil Süzen ile Güç ve Denge Üzerine
-
Eğitim7 ay agoPinokyo Akademi: Nostalji ve Modern Eğlencenin Buluşma Noktası!
-
Röportajlar5 ay agoSerdar Akbaş ile Spark Group’un Yolculuğu
-
Şirket10 ay agoBir Aile Hikayesi Olarak Doğru: Aydınlar Refrakter ile Tanışıyoruz
-
Röportajlar8 ay agoYola Çıkmak: Ömer Çınğı
-
Röportajlar6 ay agoBekir Epsileli Hakkında Soruşturma Talebine Savcılıktan Ret
-
Şirket10 ay agoElektrikli Araç Satışları Dünya Genelinde Yüzde 300 Arttı
-
Röportajlar3 hafta agoHermanas Hair & Makeup ile Gelin Makyajında Kusursuz Güzelliğin Sırrı
