Röportajlar
Marka İletişim Danışmanı: Elif Buse Baltacı
PR Haber Ajansı’nın kurucu ortağı ve marka iletişim danışmanı Elif Buse Baltacı ile kariyeri, danışmanlık verdiği markalar ve iletişim sektörüne ilişkin röportaj gerçekleştirdik…
- İletişim sektörüne giriş hikayeniz nasıl başladı?
Aslında, kendi ajansımı kurmak gibi bir düşüncem yoktu. Master bitirdikten sonra, doktoraya hazırlanırken, bir arkadaşım vesilesiyle ünlü bir isme marka ve iletişim danışmanlığı vermeye başladım. Sonrasında, yaptığım işi sevmeye başladım ve akademi hayalimi bir süre ertelemeye karar verip sektöre giriş yaptım. Yapabildiğimi gördükçe, “neden kendi işimi kurmuyorum?” dedim ve öyle başladım…
- İletişim sektöründe en büyük zorluklarla nasıl başa çıkıyorsunuz?
İletişim sektöründen önce, kendi işini yapmakla ilgili en büyük “challenge”lardan biri, markaları nasıl bir yol izleneceği konusunda ikna etmek olabiliyor. Bazen, ne istediğini bilmeden ama bir yerlerde görünmek isteyen markalar bize ulaşabiliyor. Bu noktada, onlara bir stratejik harita çıkarmak gerekebiliyor.
- Ajansınızın kuruluş sürecinde yaşadığınız en büyük zorluk neydi?
İletişim ve PR sektöründe oturmuş ajanslar var. Büyük markalar, genellikle zaten tanınmış ajanslar ile anlaşmayı tercih edebiliyor. Bu nedenle, kendimizi kanıtlayacak işler yapmamız gerekti. Referans markalarımızı, düzenli olarak web sitemizde güncelliyoruz.
- Müşteri portföyünüzü oluştururken nelere dikkat ediyorsunuz?
Ne istediğini bilen ve gerçekten pazarlamaya bütçe ayırmak isteyen markalar ile çalışmayı tercih ediyoruz. Pazarlamayı bir “ekstra masraf” olarak gören markalar, zaten ya ortaya çıkan işten tatmin olmuyorlar ya da çok kısa bir sürede çok büyük sonuçlar gibi beklentilere giriyorlar. Bu nedenle, bir pazarlama stratejisine ihtiyaç duyan ve bunun bir marka için ihtiyaç olduğunun bilincinde olan markalar, portföyümüzde yer alıyor.
- Günümüzde dijital iletişim stratejilerinin önemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Açıkçası, yapay zeka dijital iletişimin yönünü bir hayli değiştirdi. Artık, sosyal medya paylaşımlarına ve görsel tasarımlarına kadar pek çok alanda, yapay zekadan destek alıyoruz. Ancak, bir strateji oluşturmak söz konusu olduğunda, tabi ki işin uzmanının elinin değmesi şart.
Dijital iletişim stratejileri oluştururken, biz öncelikle markanın mevcut konumuna ve ulaşmak istediği yere bakıyoruz. Sosyal medyada, arama motorlarında, gazetelerde, sektörel dergilerde var olan bir marka, güvenilir bir marka olarak hedef kitlesinin önüne çıkıyor. Bu, aslında hem küçük hem de büyük ölçekli markaların ihtiyaç duyduğu bir şey.

- Geleneksel iletişim yöntemleri ile dijital yöntemler arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz?
İnsanlar, gününün büyük bir bölümünü artık sosyal medyada geçirmeyi tercih ediyor olsa da, aslında hala en güvenilir kaynaklar arasında TV yer alıyor. Bir dizi sponsoru olan bir marka, insanların hızla aklında kalıyor. Veya, haberlerde gördüğümüz bir doktora güvenme şansımız daha yüksek oluyor. Dolayısıyla, geleneksel iletişim yöntemlerinden tamamen uzaklaşmak henüz mümkün değil. Markalara iletişim stratejisi oluştururken, dijital yöntemler ve geleneksel yöntemleri birleştirmek kilit bir önem taşıyor.
- İletişim sektöründe gözlemlediğiniz en önemli trendler neler?
İletişim sektörü, mevcut durumda büyük oranda dijital medya üzerine kurulu. Dolayısıyla, bir marka için iletişim planlaması yaparken, öncelikle “online itibar” konusunda adımlar atıyoruz. Markanın kendisi, marka hikayesi ve markanın kurucuları daha fazla görünür oldukça ve güvenilir mecralarda daha fazla yer aldıkça bir marka konumlandırması sürecini de başlatmış oluyoruz.
- Gelecek planlarınız ve ajansınızın hedefleri neler?
Türkiye pazarına girmek isteyen yabancı markalar ile kontak halindeyiz. Çin’in en büyük iletişim ajanslarından biri olan 9Taimi ile bir iş birliğimiz bulunuyor. Onların Türkiye’deki partnerliğini yapıyoruz. Ayrıca, Abejerro isimli Polonyalı bir marka ile de anlaşmamızı yaptık. Ajansımızın öncelikli hedefi, hem ulusal hem de global pazarda iletişim çalışmaları ile markaları istedikleri noktaya getirebilmek.
- Kariyeriniz boyunca aldığınız en önemli ders ne oldu?
Akademide bulunmuş, özel sektörde çalışmış ve son olarak kendi işini kurmuş biri olarak söyleyebileceğim şey, her zaman ve her yerde kendinden emin bir duruş sergilemek. Hepimiz, ilk izlenime önem veriyoruz. Bazen, gerekirse konuya dahil olup fikirlerini ve önerilerini çekinmeden söylemek, sizi daha özgüvenli yapıyor ve bunun faydasını mutlaka zamanla görmeye başlıyorsunuz.
- Genç iletişimcilere ve sektöre yeni adım atanlara verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?
İletişim alanında bol bol deneyim kazanmalarını, bol bol marka ile çalışmalarını tavsiye ediyorum. Bir ajansta deneyim kazanmak, genç bir iletişimci için son derece önemli. Bu nedenle, staj sürecini doğru değerlendirmek ve ajans deneyimi kazanmalarını tavsiye ediyorum. Bir yandan da, iletişim dünyasındaki trendleri mutlaka takip etmek, güncel kalmak ve gelecek trendler ile ilgili planlar yapabiliyor olmak da önemli.