Röportajlar
Fevzi Uzel’in Hikayesiyle Fakı Mehmet Efendi Baklavaları: Gelenekten Geleceğe Lezzet Yolculuğu
Fakı Mehmet Efendi Baklavaları, Türkiye’nin tatlı geleneğini modern bir dokunuşla yaşatıyor ve her lokmada farkını hissettiriyor. Markanın kurucusu Fevzi Uzel, hem kişisel hikayesini hem de markasının arkasındaki ilhamları bizlerle paylaşıyor.
Fevzi Bey, baklavaya olan ilginiz nasıl başladı? Bu sektöre adım atma sürecinizden bahseder misiniz?
2012 yılından bu yana unlu mamuller, baklava ve pastacılık sektöründe faaliyet gösteriyorum. Bu yolculuğa Uzel İşletmeleri çatısı altında farklı markaların bayiliklerini yaparak başladım. Ancak baklava sektörüne olan ilgim, emekli astsubay Osman Taşkaldıran’ın yönlendirmesiyle başladı. Kendisi, unlu mamul sektöründe satış müdürüydü ve bana bu sektörde ilerlemem için ilham verdi. Onun sayesinde bu işe gönül verdim.
Sektöre girmeden önceki profesyonel hayatınız hakkında da bilgi verebilir misiniz?
Evet, 2012 yılına kadar Türk Silahlı Kuvvetleri’nde astsubay olarak görev yapıyordum. Maslak NATO Kolordusu’nda Kantin Başkanlığı ve Satın Alma görevlerinde bulundum. Askerlik hayatım boyunca yaşadığım tecrübeler iş dünyasında bana büyük fayda sağladı. Ancak, hayatımda dönüm noktası diyebileceğim an, unlu mamuller sektörüne adım atmam oldu.
İlk iş yerinizi nerede açtınız ve bu süreç nasıl gelişti?
İlk şubemi İstanbul Mecidiyeköy Metro İstasyonu’nda açtım. Bu süreçte Focaccia adlı firmanın bayisi oldum. Focaccia hala unlu mamul tedarikçimiz. Burada, o dönemin önemli isimlerinden Faruk Altunsoy’un da desteğiyle baklava işine yönelmemde önemli bir adım attım. İlk başta zorluklar olsa da, büyük bir ilgiyle karşılaştık.

Fakı Mehmet Efendi isminin ardındaki ilham kaynağınız nedir?
Fakı Mehmet Efendi ismi, çok sevdiğim ve köyde eski bir bakkal olan babama olan saygımdan doğdu. 2021 yılında babamın köydeki lakabından esinlenerek bu markayı kurmaya karar verdim. “Fakı” kelimesi, köyümüzde “âlim, yol gösterici” anlamında kullanılır. Babama duyduğum derin saygıyı markama yansıtmak istedim ve onun bu değerini yaşatmak için bu ismi seçtim.
Markanın tescil süreci nasıl işledi?
Marka tescil süreci yaklaşık iki yıl sürdü. Bu süre içinde birçok zorlukla karşılaştık, ancak sonunda markamızın patentini aldık. Sosyal medyada babamın değerlerini paylaşarak markayı tanıttık ve büyük bir beğeniyle karşılandık. Şu anda bazı şubelerimizde yalnızca “Fakı Mehmet” tabelası yer alıyor, ancak yakın zamanda tüm şubelerde “Fakı Mehmet Efendi” olarak güncelleme yapılacak.
Fakı Mehmet Efendi Baklavaları’nı diğer markalardan ayıran temel özellik nedir?
En önemli özelliğimiz, fiyat-performans dengesidir. Piyasada “en iyi baklavayı” sattığımızı iddia etmiyoruz ama sunduğumuz fiyatlarla Türkiye’nin en iyi baklavasını müşterilerimize sunuyoruz. Bu, markamızın temel farkını oluşturuyor. Hem kaliteyi hem de uygun fiyatı bir arada sunarak tüketicilerin beklentilerini karşılıyoruz.
Girişimcilik sürecinde karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdi?
Başlangıçta, ekonomik zorlukların yanı sıra metro istasyonlarında baklava satılamayacağını söyleyenler oldu. Ancak ben, ilk şubemi Mecidiyeköy Metro İstasyonu’nda açtım ve büyük bir ilgi gördük. Düşük fiyatlarımız nedeniyle bazı müşteriler şüpheyle yaklaştı ve rakiplerimiz de bizi yıpratmaya çalıştı. Ancak, bu durumlarla başa çıkmak için şeffaf bir kalite kontrol sistemi kurarak, Tarım Bakanlığı testlerinden her zaman temiz çıktık. Bu da müşteri güvenini artırmamıza yardımcı oldu.
Baklava üretiminde kullandığınız özel bir yöntem var mı? Geleneksel tatları nasıl koruyorsunuz?
Üretimi biz yapmasak da her aşamada aktif olarak yer alıyoruz. Tedarikçimiz, Antepli ve üretim yaptığı tesislerin mülkü kendisine ait. Ayrıca, Antep’te kendi fıstık bahçeleri de var. Bu sayede üretim girdi maliyetleri düşük olmasına rağmen kaliteyi asla düşürmüyoruz. “İşin sırrı nedir?” diye soruyorlar, ama aslında işin sırrı yok! İyi bir baklava için kaliteli un, yağ, şeker ve iç malzemeler gerekir. Usta da işini iyi yapacak. İşin sırrı bu kadar basit! (Gülüyor)
Fakı Mehmet Efendi Baklavaları, geçtiğimiz günlerde şube sayısını 42’e çıkardığını duyurmuştu.
Son yıllarda büyüme hızınız dikkat çekiyor. Bu başarıyı neye borçlusunuz?
Lokasyon seçimi, yönetim becerisi ve personelimize verdiğimiz özel değer, başarımızın temel taşlarıdır. Üst yöneticilerimize hisse vererek ve bir şubeyi hediye ederek bu değeri somutlaştırdık. Ayrıca, bayilerimizi asla sömürmüyoruz; onların kazançlı olması bizim büyümemizin anahtarı. Lokasyona uygun ürün gamı seçme konusundaki başarımızla piyasada 1 numarayız. Bayi kazandığında bu, hızla kulaktan kulağa yayılıyor. Nitekim, son 20 şubemizin tamamının bayileri, bizi kendileri buldu. Konseptimize nefis poğaçalar, parmak yedirten baklavalar, Fakı Mehmet kahvesi ve taze portakal suyunu da ekleyerek yatırımcılar için cazip bir fırsat sunduk. Üstelik, bu kalitedeki baklavayı bu fiyata bulmanın imkansız olması, büyümemizi kendiliğinden hızlandırdı.
Fakı Mehmet Efendi Baklavaları sadece yerel pazarda mı faaliyet gösteriyor, yoksa ulusal veya uluslararası pazarda da adınızı duyurmaya başladınız mı?
Şu anda sadece İstanbul’dayız. Ama inanılmaz bir teveccüh var. Türkiye’nin bütün illerinden ve yurt dışından talepler yağıyor. Başta KKTC, Almanya, Azerbaycan, Rusya ufakta görünüyor.
Günümüzde gıda sektörü hızlı bir değişim içerisinde. Sizce bu değişime ayak uydurmanın sırrı nedir?
İnovasyon, başka bir söze gerek yok diyebilirim.
Müşterilerinizden aldığınız geri bildirimler sizin için ne kadar önemli? Bu geri bildirimler ürünlerinize nasıl yansıyor?
Müşteri memnuniyeti bizim için birinci sırada yer alır ve bunu an be an bizzat takip ederim. Şikayetçi olan müşterimizi mutlaka en yakın şubemize davet eder, orada ağırlayarak eleştirilerini doğrudan kendisinden dinlerim. Damak zevkine uymadığını söylemesi bile bizim için yeterlidir; parasını sorgusuz sualsiz iade ederiz. Kalite Kontrol Sorumlumuz, müşteri geri bildirimlerine uygun üretim modelini aynı gün içinde gerçekleştirir. Gece üretimde, bu geri bildirimlere dayalı ürün farklılaştırmasını sağlar.
Gelecekte Fakı Mehmet Efendi Baklavaları için ne gibi hedefleriniz var? Yeni şubeler, yeni tatlar veya farklı projeler düşünüyor musunuz?
5 yıllık büyüme planımızda, gerçekçi ve sürdürülebilir hedefler koyuyoruz. Hedeflerimiz arasında 2025 yılı içinde metro istasyonları dışında, yüksek cirolu 5 şube açmak, mevcut şubelerimizde markamızın standartlarını yakalamak ve baklavalarımızı, geçerken alınan değil, aranarak alınan ürünler haline getirmek yer alıyor. Kısa vadeli hedefimizi, ürünün inceliğinden çok niteliğini artırmak olarak özetleyebiliriz. Ayrıca, size küçük bir tüyo vereyim: Yakında o kadar lezzetli bir tatlı çıkacak ki, kuyruklarda kavga çıkmaması için önlemler alacağız. Önümüzdeki günlerde, Fakı Mehmet kahvesi de şubelerimizde uygun fiyatla “al-git” şeklinde servis edilecek. Ayrıca, paket kahve satışını da değerli müşterilerimizin hizmetine sunacağız.
Son olarak, bu röportajı okuyanlara bir mesajınız var mı? Fakı Mehmet Efendi Baklavaları’nı henüz denememiş olanlara ne söylemek istersiniz?
Fahiş fiyatlarla baklava, pasta ve kahve alıp paranızı boşuna harcamayın. Aynı kalitedeki Fakı Mehmet Efendi ürünlerini çok daha uygun fiyata alabilir ve gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz. “Nasıl bu kadar ucuza satılabiliyor?” diye düşünebilirsiniz. Ancak maliyetler sandığınız kadar yüksek değil. Biz, düşük kar marjıyla satış yapıyoruz, hepsi bu. Özellikle tereyağlı özel Antep baklavamızın aynısını, 1500 TL’ye bile zor bulabileceğinizi söylemek fazla iddialı olmaz. Bunu anlamak için baklava profesörü olmanıza gerek yok. Allah’ın insan oğluna bahşettiği en önemli organlarımız damak ve midemiz. Onlara güvenin, yeter.
İlginizi çekebilir: Ödüllü Bir Yapımcı: Vahdet Erdoğan