Connect with us

Röportajlar

Wimbledon Place Türkiye Lansmanıyla Satışta!

Published

on

Londra’nın en prestijli semtlerinden Wimbledon’da yepyeni bir yaşam başlıyor. İngiltere gayrimenkul pazarının dikkat çeken projelerinden biri olan Wimbledon Place, 30–31 Mayıs 2025 tarihlerinde İstanbul’da, Raffles Hotel’de gerçekleştirilecek özel lansmanla Türkiye’de yatırımcılara tanıtılıyor. Saat 10:00 – 19:00 arasında düzenlenecek bu seçkin etkinlikte yerinizi ayırtmak ve sınırlı sayıdaki dairelerden öncelikli seçim hakkı kazanmak için bugünden iletişime geçebilirsiniz.

Güneybatı Londra’nın gözde yerleşimlerinden Wimbledon’da konumlanan Wimbledon Place, modern şehir hayatını, estetik mimariyle ve yüksek yaşam kalitesiyle buluşturuyor. 135 daireden oluşan projede stüdyo, 1, 2 ve 3 yatak odalı seçenekler sunuluyor. Ödüllü mimarlık ofisleri HOK ve Johnson Naylor tarafından tasarlanan iç mekanlar, fonksiyonelliği ve konforu bir arada sunuyor. Projenin her dairesinde balkon bulunurken, 2,5 metrelik tavan yüksekliği ferah bir yaşam alanı sunuyor.

Wimbledon Place sadece tasarımıyla değil, sunduğu sosyal olanaklarla da dikkat çekiyor. Gündüz saatlerinde hizmet veren konsiyerj, tam donanımlı bir spor salonu, özel çatı terası ve ortak çalışma alanlarıyla modern kent yaşamına yeni bir soluk getiriyor. Sürdürülebilirlik vizyonuyla inşa edilen yapıda ısı pompası, güneş panelleri ve düşük karbon ayak izi gibi çevre dostu çözümler öne çıkıyor. ICW onaylı 10 yıl yapı garantisiyle desteklenen proje, güvenli ve uzun vadeli bir yatırım fırsatı sunuyor.

Ulaşım açısından da rakipsiz bir konumda yer alan Wimbledon Place, sadece 7 dakikalık yürüme mesafesindeki Wimbledon Tren İstasyonu sayesinde Londra merkezine 17 dakikada ulaşım imkanı sağlıyor. South Wimbledon Metro İstasyonu ise 3 dakikalık yürüyüşle erişilebilir durumda. Clapham Junction’a trenle 7 dakikada, Heathrow ve Gatwick Havalimanları’na ise yaklaşık 40 dakikada ulaşmak mümkün. Richmond, Kew Gardens gibi Londra’nın seçkin yaşam ve doğa alanları da yarım saatten kısa sürede ulaşılabilecek yakınlıkta.

Fiyatları £432.500’den başlayan daireler, hem yaşam hem de yatırım amaçlı alımlarda büyük ilgi görüyor. Yıllık ortalama %5 kira getirisi ve bölgedeki değer artışı potansiyeli, Wimbledon Place’i uzun vadeli kazanç için ideal hale getiriyor. Tapular 999 yıllık leasehold formatında ve hisseli freehold haklarına sahip. Ödeme planı ise yatırımcılara kolaylık sağlıyor: £2.500 rezervasyon ücreti sonrası, 30 gün içinde %10 ödeme yapılıyor; kalan %90’lık tutar ise daire tesliminde ödeniyor. Projenin tamamlanma tarihi ise 2026 yılının ilk ve ikinci çeyrekleri arasında planlanıyor.

Wimbledon Village, All England Lawn Tennis Club ve Wimbledon Common gibi simge lokasyonlara komşu olan bu seçkin proje, şehrin kültürel ve doğal mirasına birkaç adım mesafede elit bir yaşam sunuyor. Thornsett’in 39 yıllık tecrübesiyle hayata geçirilen Wimbledon Place, markanın bugüne kadarki ödüllü projelerine güçlü bir halka daha ekliyor.

Detaylı bilgi ve lansman randevusu için:
Uk Homess – Orkut Berker

📧 [email protected]
📞 +44 7393 919437
📱 WhatsApp: +90 533 736 16 47
🌐 www.ukhomess.co.uk

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Röportajlar

“Trendleri Değil, Tatları Yaratıyoruz” — Pin Drinks CEO’su Emre Sever ile Özel Röportaj

Published

on

By

Yeni nesil markaların en büyük gücü; fark yaratmak kadar o farkın arkasında durabilmeleri. Pin Drinks, tam da bunu yapan markalardan biri. Kurulduğu günden bu yana sadece bir içecek markası değil, bir yaşam enerjisi tanımı haline gelen Pin Drinks, bugün genç jenerasyonun olduğu kadar yenilik peşindeki iş dünyasının da ilgisini çekiyor. Markanın CEO’su Emre Sever, cesaret, sezgi ve hikaye odaklı bir markanın nasıl küresel bir ruha dönüşebileceğini anlatıyor.

Pin Drinks aslında bir içecek markasından çok bir ruh halini temsil ediyor gibi. Sizce Pin’in ruhu ne? Bu marka hangi duygudan doğdu?

Bu duygu şekersiz , kalorisiz bir içecek vizyonunun , insan hayatında bir duruş , bir gündelik yaşam imgesi olma ihtiyacından doğdu.

Markalar da insanlar gibi evrim geçirir. Kurulduğu günden bugüne Pin Drinks sizce nasıl “büyüdü”? Hangi dönüm noktaları bu markayı bugünkü haline getirdi?

Bizi biz yapan olgu , insana dokunabilme çabası ve bir içecek tüketiminden çok onların hayatlarının her anında yanında olabilecek bir dost algısı. Bunu hissettirdiğimiz için markamızın büyüdüğünü düşünüyorum.

Markayı yöneten bir CEO olarak değil, bir yaratıcı olarak düşündüğünüzde, sizi en çok ne motive ediyor: keşfetmek mi, dönüştürmek mi, ilham vermek mi?

Gençlerle birlikte olup ,  “ yapılmayanı yap “ sloganının hakkını verme dürtüsü sanırım.

Yenilikçi bir marka yaratmak cesaret ister. Pin Drinks’in tarihinde “herkesin risk dediği ama sizin inandığınız” bir karar var mıydı?

Tabiki , çok fazla var ama sanırım en önemlisi , kimse 1 hafta sonra içeceği internetten sipariş vermez diye düşünenlere inat , ilk lansmanımızı oradan yapıp , ilk milyonumuzu da oradan satmak.

Günümüz tüketicisi artık markalarla duygusal bağ kurmak istiyor. Pin Drinks insanlara sadece “tat” olarak değil, “his” olarak ne vaat ediyor?

Evde , yolda , kaldıkları otelde , gittikleri benzinlikte , oturdukları cafede hep onlarla aynı düşünen bir marka olmayı vaat ediyoruz.

Bir markayı büyütmek kadar kimliğini korumak da zor. Pin Drinks büyürken “ruhunu kaybetmemek” için nelere dikkat ediyorsunuz?

Vaatlerimizi gerçekleştirmek ve tüketicilerimize ruhen dokunmayı bırakmamak bizim anayasamız. Ayrıca gençlerle olup onlara gerçekten değer veren bir marka  olmak ta  bizim için çok çok önemli.

Bazen büyük hikayeler değil de küçük detaylar markayı marka yapar. Pin Drinks’in bugünkü kimliğini şekillendiren, dışarıdan fark edilmeyen ama sizin için çok önemli olan o küçük şey ne?

Yapılmayanı yapacağımıza inanmak.sektöre farklı bir soluk getirme inancı.

Pin Drinks’i bugün geleceğin içecek markası olarak nasıl görüyorsunuz? Bundan 10 yıl sonra, sektör nasıl evrim geçirmiş olur; Pin bu evrimde nasıl konumlanmış olur?

Hep 10 yıl sonrasının vizyonunu bugünden yaşayarak 🙂

Continue Reading

Röportajlar

Doç. Dr. Ata Can: “Robotik teknoloji, diz cerrahisinde kişiye özel bir dönemi başlattı.”

Published

on

Diz eklemi, vücudun en hareketli ve aynı zamanda en karmaşık yapılarından biri olarak günlük yaşamda büyük önem taşıyor. Ancak yaşın ilerlemesiyle birlikte dizdeki kıkırdak yapılar zamanla yıpranabiliyor, aşınabiliyor ve bu durum ciddi eklem rahatsızlıklarına yol açabiliyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ata Can, robot destekli sistemlerle gerçekleştirilen bu modern cerrahi yöntemin hastalara sağladığı avantajlar hakkında bilgiler verdi.

“Robot destekli cerrahi, diz ekleminin anatomik yapısını üç boyutlu olarak analiz ediyor. Bu sayede protez yerleşimi hastanın kendi diz yapısına birebir uyumlu olacak şekilde planlanabiliyor. Hedefimiz, hastanın ameliyat sonrası doğal yürüyüş biçimine ve yaşam konforuna en kısa sürede kavuşmasını sağlamak.”

Cerrahide “kişiye özel” dönem başladı

Robotik sistem, ameliyat öncesi yapılan detaylı tomografi ve ölçümlerle hastaya özel bir yol haritası çıkarıyor. Bu plan doğrultusunda robot, cerrahın rehberliğinde kemiği en uygun açı ve derinlikte keserek protezi yerleştiriyor.

Doç. Dr. Ata Can, bu sürecin avantajlarını: “Her hastanın diz yapısı farklıdır. Robotik sistem sayesinde bu farklılıkları milimetrik olarak dikkate alabiliyoruz. Böylece hem protezin ömrü uzuyor hem de hasta daha kısa sürede ağrısız bir şekilde ayağa kalkabiliyor. Geleneksel yöntemlerde görülebilen yanlış açılı yerleşim gibi riskler ise en aza iniyor” şeklinde özetliyor.

Kısa sürede günlük hayata dönüş

Robotik diz protezi operasyonu geçiren hastaların büyük kısmının ameliyattan sonraki ilk 24 saat içinde yürümeye başladığını belirten Doç. Dr. Ata Can, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Bu teknolojinin en önemli avantajlarından biri de iyileşme hızıdır. Doğru açılarla yerleştirilen protez, hastaya daha stabil bir diz yapısı kazandırır. Bu da hem ağrı şikayetlerinin azalmasını hem de fizik tedavi sürecinin daha verimli geçmesini sağlar.”

Geleceğin standart tekniği olacak

Robotik cerrahinin yalnızca ileri teknolojiye sahip merkezlerde uygulanabildiğini belirten Doç. Dr. Ata Can, yakın gelecekte bu yöntemin diz protezi ameliyatlarında altın standart haline geleceğini vurguluyor:

“Cerrahın tecrübesiyle robotun hassasiyetini bir araya getiren bu sistem, hasta memnuniyetini en üst seviyeye çıkarıyor. Bugün geldiğimiz noktada robotik diz protezi, sadece bir cerrahi yenilik değil; hastaların yaşam kalitesini yeniden tanımlayan bir devrimdir. 

Continue Reading

Röportajlar

Hermanas Hair & Makeup ile Gelin Makyajında Kusursuz Güzelliğin Sırrı

Published

on

Hayatınızın en özel günlerinden birine hazırlanırken güzelliğinizin ışığının sönmemesi için bilinçli tercihler yapmak şart. O günü, zamanı durduran bir zarafet anına dönüştüren şey ise sanatla dokunulmuş bir his yaratmaktan geçiyor. İşte, bu ışıltılı dünyaya imzasını atmış bir marka: Hermanas Hair & Makeup.

Her gelini en iyi haliyle görmek için yola çıkan markanın kurucuları Pamuk Gürbüz Şengil, Çiğdem Gürbüz Gültekin, Filiz Gürbüz Karaman ve Deniz Gürbüz Akpolat kusursuz güzellik anlayışının ardındaki ustalığı, yaratıcı sürecini ve gelin adayı adaylarına verdiği tavsiyelerini paylaştılar…

“Her fırça darbesi, bir aşk hikayesinin kalbine dokunuyor”

Gelin makyajının lüks sadeliğini modern güzelliğin doğal ışıltısı ile buluşturan Hermanas’ın kurucularından Pamuk Gürbüz Şengil ve Çiğdem Gürbüz Gültekin her gelinin hikayesini kendi dokunuşları ile yeniden yazıyor.

Çünkü ona göre kusursuz güzellik filtrelerle değil, özgüvenle parlayan bir sadelikle başlıyor. “Bir gelin, kendini en güzel hissettiği anda zaten ışıltılıdır,” diyor Akpolat. “Bizim görevimiz o ışıltıyı yalnızca görünür kılmak.”

Estetik evrimden ilham alıyor: Hermanas Hair & Makeup

Deniz Akpolat, güzelliğin “standart kalıplar” ile sınırlandırılamayacağını söylüyor. Ona göre, gelin makyajı trendlerle birlikte evriliyor. Ama özünde, kadının kendi ışığını kavraması yatıyor. “Benim için her gelin, yüzüne yakışacak en güçlü versiyonudur. Trendler gelip geçer; ama kişiyi bilen, tenini, duruşunu ve stilini kavrayan bir makyaj her döneme dayanır.”

Marka, yalnızca gelin makyajı ve saçı hizmeti vermekle kalmıyor, gelin adaylarını birer yolculuğa çıkarıyor. Cildin optimize edilmesi, doğru ışıkta duruş, gelin konsepti ile uyumlu ton seçimi gibi öğeler, süreç boyunca ele alınıyor.

Markanın Instagram sayfasında “Hermanas Gelini” etiketi ile sıkça paylaşılan örneklerden izlemek mümkün. Hem modern hem romantik dokunuşlarla birleşen gelin makyajı ve saçlar gerçekten göz alıcı: https://www.instagram.com/hermanashairmakeup/

Gelin makyajında kusursuz makyajın 5 altın kuralı

Hermanas Hair & Makeup’ın uzun yıllara yayılan tecrübesi ile işte mükemmel gelin makyajı reçetesi…

  1. Makyaj öncesi hazırlık

Makyaja başlamadan önce amaç, cildin nefes almasını sağlamak ve cilt dokusunu dengelemektir. Bu aşamada hafif bir peeling ve doğru nemlendirme, makyajın alt yapısının anahtarıdır.

  • Katmanlı hafif yapı

Ağır kapatıcılarla değil, şeffaf dokunuşlar ile kusur gizleme yaklaşımı benimsenmeli. Uygulama olarak; ince yapıdaki fondöten ve bölgesel kapatıcı ile en doğal sonuçlar elde edilebilir.

  • Işık ve gölge dengelemesi

Bu aşamada amacımız, yüz hatlarını şekillendirmek ama “cakey” görünmemek olmalı. “Bunun için de soft bir kontür ve glow vurgular ile yüz okuması dengelenmeli” diyor Akpolat.

  • Gelin makyajında göz makyajı

Gelin makyajında en önemli aşamalardan biri göz makyajıdır. Gelin konsepti ile bağlantılıdır; romantik, klasik, modern… Uygulama aşamasında mat tonlar, saten geçişler, ışık vurgusuna dikkat edilmeli ve simli yoğun efektten kaçınmalı.

  • Kalıcılık ve dayanıklılık

Söz konusu gelin makyajı olduğunda düğün boyunca ter, ışık ve duygusal anların yaşanacağı unutulmamalıdır. Bu aşamada, sabitleyici spreylere yer vermek ve cilt tipi ile uyumlu ürünler seçmek önemlidir.

Filiz Gürbüz Karaman, bu prensipleri uygularken gelin adaylarının yüz hatlarına, ten alt tonuna, gelinliğin kumaşına ve düğün temasına dikkat ettiklerini vurguluyor. “Gelin, aynada kendini tanımalı. Amacımız, o büyülü gecede onu başrol yapmaktır” diyor.

Continue Reading

EN ÇOK İNCELENEN